21 Ocak 2013 Pazartesi

4-2-3-1 ile Galatasaray

football formations

Bu da Galatasaray'ın Sneijder ile oynayabileceği diğer sistem. Sezon başından bu yana pozisyon başında bulmakta zorlanan G.Saray,  tek forvetle kadar işi götürebilir, tahmin etmek zor. Sneijder'i ceza sahası içinde daha çok kullanan bir takım olmalı sarı kırmızılılar. Inter'de attığı golleri az çok biliyoruz. Çok kısa süre içerisinde de klipleri her mecrada döndü. Ceza sahasına fazlasıyla giren, uzaktan kolay kaleyi bulan, duran toplarda etkili olabilen bir oyuncudan bahsediyoruz. Galatasaray'da da yapması gereken bu. 2 forvetle bile son dönemde pozisyon bulmakta zorlanan takıma ceza sahasına bol bol girerek ve uzaktan şut çekerek ilaç olur.

Ancak, bu yorumlar dahil hiçbir yorumun şu an için doğruluğu ve geçerliliği yok.
Tahminen, Antalyaspor maçında ilk 11'de ancak oynamaya başlar. Verebilecekleri üzerine o zaman daha net konuşulabilir...

4-1-3-2 ve Sneijder

football formations

2000 yılı Galatasaray'ını yaşımız yetenler hatırlıyor. Serbest bir Hagi ve arkasında çok koşan Okan-Emre-Suat ya da Suat-Emre Ümit üçlüleri vardı. Burada kadronun temel sıkıntısı, Melo ve Selçuk'un yeteri kadar savaşan ve basan orta saha oyuncuları olmayışı.
Melo'yu bir nebze kenara koyabiliriz. Hamit'in ise merkezde göstereceği performans soru işareti... Bu şablon ile düşük tempoda iş yapar takım ancak Galatasaray'ın yediği gollerin çoğunun kontra ataklarla geldiği de unutulmamalı.

6 Ocak 2013 Pazar

Gömlek yaması

En sevdiğiniz ekoseli gömleğinizin yırtıldığını düşünün. Verdiğiniz terzi de o ekoseli gömleğe çizgili bir kumaştan yama yapıyor...

İşte Song da bu hikayenin çizgili kumaşı.

5 Ocak 2013 Cumartesi

Futbolun "en güzel" adamları

"Halka yakın olmak için, kanatta oynamayı tercih ettim" diyen güzel adam... Sol açığın efsane oyuncusu... Futbolculara sendika kurmak için nasıl didindiği konuşulurdu ama biz genç nesil, bunları Metin Kurt öldükten sonra öğrendik. Kıymetini her zaman olduğu gibi kaybettikten sonra anladık. Güzel adamdı.




Zamarano... Youtube'da müthiş gollerini izlediğimiz efsane oyuncu.
Onun çoğu 240 pixelde videoların. Ona da yetişme şansımız olmadı pek ama futbol dışında yaptıkları çok daha önemli "Korkunç Ivan"ın. 2006'da Serhan Asker'e "10 milyon Doları eğitime ayırdım, ülkemin çocuklarını okutuyorum. Bu zenginliğin tarifi yok" demiş. Müthiş bir karakter örneği.




Gol makinesi Romario, 6. çocuğu down sendromlu doğdu, hayata küstü. Antrenmanlardan nefret ederdi.
Şimdi milletvekili ve hiçbir meclis oturumunu kaçırmıyor.
Üstelik, down sendromlu çocukların yararına yasa çıkmasına yardımcı oluyor, bu alanda adeta bayrak taşıyor.
Katkısı olan yasa sayesinde binlerce engelli para alabiliyor. Unutulmaz bir karakter.





 Balotelli denildiğinde aklımıza ilk gelen şeyler haylazlıkları oluyor. Alt yapıda oynayan oyunculara kulüpte balkondan dart oku atan, küvette havai fişek atmaya çalışırken yangın çıkarması gibi pek çok şey hafızamızda hemen canlanıyor. Bu sıralarda da Mancini'nin boynuna sarılmasıyla gündeme geldi. Peki "iyi" sayabileceğimiz neler yaptı, onlara bakalım...
İngiltere'de benzin almak için istasyona girdi. O an yardımseverliği tuttu ve o sırada benzin alan herkesin parasını bir kerede ödedi.
Geçen yıl ocak ayında bir üniversite kampüsüne girdi ve kütüphaneye borç yapan öğrencilerin hepsinin borcunu kapatmak istedi. İzin verilmeyince, borçlu öğrencilere harçlık dağıttı.
Yine geçen yıl, noel baba kostümü giyip halka hediye dağıttı.
Yine soğuk bir Manchester akşamı 24 evsize bir otelde oda açtırdı, onlara sıcak bir kalacak yer sundu.

"Bencil" Ronaldo da aslında en yardımsever oyuncular arasında. "Mağdur insanlar için elimden geleni yapmaya hazırım" diyen bu adam, Filistin'e bağış yaptı, Portekiz'de sel felaketinde mağdur olan vatandaşlarına da miktarı belli olmayan bir para harcadı.
Kendine ne kadar iyi baktığı, babasının trajedisinden nasıl etkilenip kendisine nasıl bir yol çizdiği de herkesin bildiği bir şey...



Bunlar sadece duyduklarımız. Futbol, eminim ki daha çok melek barındırıyordur.
İyi ki varlar...