17 Nisan 2012 Salı

Küllerinden Doğmak


Bir önceki yıl, bütün takımların "En azından bir puan alırız" düşüncesiyle karşılaştığı Galatasaray ile bu sezon oynadığı 7 derbide yenilgi yüzü görmeyen takım arasındaki en büyük fark, Fatih Terim. Beşiktaş karşısına çıkan takımda sadece Hakan Balta geçen sezon forma giymiş oyuncuydu. Yepyeni bir takım, yeni teknik direktör, yeni yönetim, yeni vizyon... Bütün bu taşların oturması için en az 2-3 yıl beklemek gerektiği düşüncesini taşıyordum.

En büyük değişiklik, vizyon sahibi, para yönetimini bilen, Galatasaray örflerini sindirmiş bir başkanın koltuğa oturması ve doğru insanları etrafına toplamasıyla gerçekleşti. Yönetimin Terim kararı çok tartışılmıştı, kulübün para yönetiminde derin çatlaklar, çığ gibi büyüyen borçlar vardı... Bu hikaye çok daha uzar. Üstelik değişim sadece futbolda olmadı, kalanlarına da sonra değiniriz. Son derece akıllı ve işinin ehli insanların yönettiği Galatasaray, geçen yılı tamamen sildi. Sürekli yüzü gülen Arda, son senesinde asık suratla oynuyor, sahada yapılan pas hataları yüzünden oyuncular birbirine kızıyor, ne derbi motivasyonu, ne takımdaşlık olgusu ne de huzur sahaya yansıyordu... Terim'in yaktığı ateş etrafında toplanan takım, şimdi şampiyonluğa oynuyor.

Transferlerin katkısını da eklemek lazım. Terim, geldiği günden beri bir iskelet kurmaktan bahsediyordu. Zaten yönetimin gerçekleştirmeye çalıştığı Ujfalusi, Reyes, Forlan paketi de bunu gösteriyordu. Şimdi bakıldığında o iskelette Muslera, Ujfalusi, Semih, Melo, Selçuk, Elmander var.

Florya'nın düzene girmesini de bu çerçeveye kesinlikle eklemek lazım.

Aslında, bütün bunları, istatistikleri, yorumları bir kenara koymak ve oyuncuların gol sevinçlerine bakmak lazım. Değişimin en önemli kanıtı bu sevinçler.