16 Mayıs 2013 Perşembe

Merhaba eski dostum


Uzun süre geçti, Kewell’ı görmeyeli. Haberleri dolaşırken, içeriğine bakmadan, sadece fotoğrafını gördüğüm için hemen açtım. Al-Gharafa’dan ayrıldığı yazıyordu. 1 ay dayanabilmiş. Her fotoğrafında olduğu gibi, yine ‘Parçalı’ ile gözümün önüne geldi Avustralyalı… Sakin sakin koşar, olacakları önceden sezmeye çalışırdı.
İyi bir izleyiciydi, saha içinde. Düşürüp de elini uzatmadığı tek bir rakip hatırlamam.
Stopere geçtiği Hamburg maçını da, gollerinden sonra dizleri üstünde kaymasını da…
Turuncu forma. Mor forma. Maçta ara sıra Skibbe’nin yanına gelip konuşmasını. Amerikan saçlarını. Arda’ya, Baros’a sarılmasını gol sonraları… Hele Bordeaux’a attığı golü.
Bunlar nasıl unutulabilir ki?
Ne kadar güzel şeyler bırakmışsın arkanda giderken.
Ne kadar “Efendi” bir imajla veda etmişsin. Aklıma seninle ilgili kötü bir şey gelmeme nedeni bu olsa gerek.
Aklıma, yaşlanınca vurulan atlar geliyor gidişini düşününce.